Apışka sonunda acı düşüncelerinden kurtulur ve konuşmaya başlar.
Apışka: Ben çocukken babam hastalıktan öldü. Annemse babamın yokluğuna dayanamadı. Üzüntü ve kederden hastalanıp öldü... Ben o günlerden beridir okulu bırakıp çalışmaya başladım.
Apışka bu sözleri söylerken sesi titriyordu. Geçmişi anmak acı vericiydi. Apışka'nın sözlerini dikkatle dinleyen Apelda, şok geçirmiş halde şaşırır. Apelda, hiçbir çocuğun böyle bir hayatı hak etmediğine inanır. Apışka'ya anlayışla ve biraz yumuşak halde bakar. Her şeye rağmen yıkılmamış olmasına hayran kalır. Apelda, şefkatli bir ses tonu ile cevap verene kadar sessizlik devam eder.
Apelda: Sen çok şey yaşadın değil mi? Ben hatırlatan soru sorduğum için özür dilerim... Hayat devam ediyor, daha iyi günler göreceksin...
Apışka onun bu sözlerine iç çeker. Onun nazik ve şefkatli doğası acısını yatıştırmaya başlar. Biraz acı ve biraz teselli bulmuş bir sesle konuşur.
Apışka: Özür dilemene gerek yok. Normal bir soru sordun. Cevabım iyi olmasa bile beni dinlediğiniz için teşekkür ederim...
İkisi de tekrar konuşmaya devam edeceği sırada dış kapı açılıp kapanır. Apelda'nın ebeveynleri içeri girer. Apışka'yı görünce biraz sinir ve şaşkınlıkla bakarlar.
Apelda'nın Babası: Sen burada, evimde, benim kızımın yanında ne arıyorsun?
Apışka yutkunur ve sonunda konuşur.
Apışka: Ben komşunuz Apışka'yım. Sizlerle tanışmak için geldim. Siz burada değildiniz, siz gelene kadar içeride bekledim.
Apelda heyecanı ve korkusuyla hemen konuşur.
Apelda: Evet, o doğruyu söylüyor. Tanışmak için geldi, sizi bekliyordu.
Apelda'nın annesi soğuk bir bakışla başını sallıyor.
Apelda'nın Annesi: O zaman mutfağa gidip çay demle.
Apelda'nın Babası: Çay eşliğinde tanışıp konuşacağımız bir komşumuz var...
Apelda onların sözlerine itaat ederek, hafif korku ve heyecanla mutfağa gider. Apışka derin bir nefes alıp verdikten sonra gülümseyerek oturmaya devam etmeyi dener. Ama karşısında soğuk iki ebeveyn oturur. İçinden kendine şans diler...